Monday, July 16, 2012

Yine Bülent Abim (Bir film daha var…)




Çok katlı yat otoparkı CED raporu olumsuz çıktı diye dolaşan şehir efsanelerine inanan Bülent abim buna fena bozulunca –hemen, acilen- kendinden beklenen bir açıklama yaptı ve “dava açacam, fena yapacam” dedi… Hatta kendini tutamadı 1970'lerin solcu söylemlerine sarılıp “doğdukları yerde doymak” “işsizlik” “istihdam” “memleket çocukları” “göç vermek başka bir şey vermeye benzemez” laflarını acıtasyon kıvamında dile getirdi… Evet, itiraf etmeliyim söylem etkiliydi ama modası geçeli epey olmuş, köprünün altından sular gelip geçmiş, geçemeyen sular Samsun’da sel olup akmıştı… Bülent abim dağ gibi hala durduğu yerde vizyon vizyon duruyordu… Lakin ekşimiş ve de eksilmişti…






İyi mi?






Tabi Kapitalizm dikensiz gül, kemiksiz et konusunda çok istikrarlıdır. Bunları hep talep etmiştir. Kuralları koyan daha yetkin ve etkili kapitalistler, bunun böyle olmaması gerektiğini iyi bildiklerinden birkaç dikene katlanırlar… Sistemin sürekliliği için bu gereklidir. Bülent abim doğuştan olmayıp sonradan kapitalin saflarına geçtiğinden olacak, bu konuda bazı eksiklikleri var. Kısa zamanda gidereceğini düşünüyorum… Hatta umuyorum :)





Zaten kapitalizmin gerçek yüzü olan “Alman Faşizm” tipi paraya hakim olma anlayışı ve toplumu gütme talebi sonradan kapitale hükmeden saygın(!) beyefendiler tarafından tezgahlanıp, sahneye özenle konmuştur. Gücü elinde tutanların hepsi “onbaşı” kıvamında tiplerdir. Perde arkasındakiler gerçek kapital sahipleridir…Yeni yetmelere işlerine geldiği için göz yummuşlardır.






Çok amaçlı yat otoparkını Çanakkale’nin gelecek vizyonuna katan Bülent abim vizyonunun erişelmez olduğunu sanıp, yaptığı bu doldurulmuş ve dondurulmuş açıklamalarından anlaşıldığına göre “çok katlı yat otoparkı” yapılmaz ise halimiz fena… Hatta feceat… Bülen abimin -orada yani- “çok katlı yat otoparkında” çalışacağını düşündüğü binlerce kişi “doğdukları Çanakkale’yi doymak için terk edecekleri” endişesi içinde. Bu projeyi engelleyen birkaç “dallamayı” harcamayı kafasına koyup, mahkemeye vermekle niyetini, vizyonunu toplumla paylaşarak tarafının altını çiziyor. Zannedersin TKP başkanı! Zannedersin adı yeni kurulmuş radikal bir sol parti manifestosu… Hayır değil! Niyet açıklayan Bülent abi… Kaale aldığın kadar Bülent abi! Hepsi bu…






İyi mi?






Bülent abimin vizyonuna diyecek yok! Diyeceğim şu… Kafamız, aklımız hala basmıyor. Nasıl oluyor da kentin istihdam sorunu bu çok katlı yat otoparkı çözüyor? Bu fizibiliteyi mutfakta mı hazırladı? Bu vizyon tüm Türkler de olduğu gibi evin çok özel bir yerinde, bir eylem yaparken mi aklına geldi. (olsa olsa vizyonel düşünme eylemidir…)






İyi mi?






Bak abi ben sana başka bir vizyon çizeyim… Hükumet var ya… Bildiğimiz ustalık hükümeti… Yeni teşvikleri açıkladı. Onlara bir göz at! Bak orada neler var… Aralarında biri var ki, tam bu kentlik… Öyle beş on kişiye iş sağlayacak, kendine yeni rant kapıları açacak türden de değil… Gerçekten de bu kentti sıçratacak, bu kentti dünya kenti yapacak teşviklerden biri saklı… Bu kentin 100 bin olan nüfusunu birkaç yıl içerisinde üçe dörde katlayacak bir teşvik… En az bu kent nufusu kadar direk istihdam yaratacak, yine bir bu kent kadar yan sanayilerin oluşacağı bir teşvik var… İyi bak abi mutlaka göreceksin! Göremiyorsan zaten hemen istifa et! Görmüşsündür mutlaka… Baktın yaya kaldın bana bir telefon çak!






Ben gördüğüne eminim... 62'den tavşan! Bu kent doğasıyla, bulunduğu konumla, meterolojik yapısıyla, coğrafyasıyla tam bu iş için bir kent… Amerika kıtasında Holuvut neyse, Asya için Boluvut neyse, Avrupa için Cinecitta neyse Çanakkale’de dünya için 4. Merkez olabilir…






Hem artislik sana da yakışır abi… Teşviklere bir kez daha bak! Ben sana vizyonu haftaya çizerim, sen kafanı yorma abicim… Çelik çomakla bu iş zor... Hayata sanat vermek, çeliğe su vermeye benzemez! 




Çevreyi koru! Altını üste çıkart! 62'den tavşan kaç, tazı Londra olimpiyatlarında... 






-geMici-


BATI-feneri ÇAKMAYA DEVAM EDİYOR…      

No comments:

Post a Comment